Hutbeler

İslam’da Kadın

Kıymetli Mü’minler! Yüce Allah, kâinatın en şerefli varlığı olan insanı, tek bir özden yaratmıştır.[i] İnsan olma onur ve sorumluluğunu hem kadına hem de erkeğe yüklemiştir. Sahip oldukları bu sorumluluk ve değer açısından kadın ve erkek, Rabbimiz nezdinde aynıdır, eşittir. Nitekim Yüce Rabbimiz: “Erkek veya kadın, kim mü’min olarak iyi bir iş yaparsa, elbette ona güzel bir hayat yaşatacağız ve onları …

Devam oku

Cuma Hutbesi: Neslin Korunması ve İffet

Değerli Müslümanlar! Dinimiz İslâm, zararları ve olumsuz etkileri saymakla bitmeyen zina vb. gayr-ı meşru ilişkileri yasaklamıştır. Huzurlu bir hayat ve huzurlu bir toplum için cinsel ihtiyaç, istek ve arzuların giderilme yolunun meşru evlilik olduğunu bildirmiştir. İnsanın maddî ve mânevî bütün ihtiyaçlarının makul ve dengeli bir şekilde karşılanması gerekir. Bu nedenle İslâm, belli esaslar koymak suretiyle hem cinsel hayatı korumayı hedeflemiş, …

Devam oku

Cuma Hutbesi: Aşırılıktan Uzak Durmak Orta Yolu Tutmak

Değerli Mü’minler! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Böylece sizler insanlara birer şahit (ve örnek) olasınız ve Peygamber de sizlere bir şahit (ve örnek) olsun diye orta bir ümmet yaptık.”[i] Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Dinde aşırı gitmekten sakının, sizden öncekiler aşırılıkları yüzünden helak oldular.”[ii] Aziz Müminler!   Okuduğum ayet-i kerime ve hadis-i şerif; bizlere …

Devam oku

Cuma Hutbesi: Hz. Lokman (as) ve Öğütleri

Kıymetli Mü­’minler! Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim, evlatlarımızı ʺdünya hayatının süsüʺ olarak tarif etmektedir. Üzerlerine şefkat kanatlarını gerdiğimiz, kötülükten sakındığımız, gülüşleri neşemiz, gözyaşları hüznümüz olan evlatlarımız, anne-babalar olarak Rabbimizin bizlere bahşettiği en değerli emanetlerdir. Hz. Peygamber’in (s.a.s) ʺ…himayeniz altındakilerden me’sulsünüz.ʺ[1] uyarısı, hayata ve sahip olduğu nimetlere emanet nazarıyla bakan biz mü’minlere evlatlarımıza yönelik önemli sorumluluklarımızı hatırlatmaktadır. Bu nedenle okul çağına kadar …

Devam oku

Cuma Hutbesi: Hz. İbrahim (a.s) ve Örnekliği

Değerli Müslümanlar! Kur’an-ı Kerim’in anlatımına göre Hz. İbrâhim, hak dine yönelip Allah’a kulluk eden, bütün güzel sıfatları kendinde toplayan bir önder; Rabbinin nimetlerine her zaman şükreden iyi bir kuldur. Kendisine bu dünyada nice güzellikler ve yüce bir makam verilmiş, âhirette ise salih kullar sınıfına dâhil edilmiştir.[1] Değerli Mü’minler! Hz. İbrahim (a.s) denince akla tevhid gelir. O’nun tevhid mücadelesi gelir. Hz. …

Devam oku

Cuma Hutbesi: Doğruluk Bir Erdemdir

Değerli Mü’minler! Sevgili Peygamberimiz, içinde yaşadığı toplum tarafından “emin” vasfıyla bilinmiş, doğruluğun ve güvenilirliğin en güzel örneğini ortaya koymuş, O’nun temsil ettiği İslâm Dini de bir erdem olarak doğruluğu ve güvenilirliği ilke edinmiş, yalanı ve aldatmayı ise kesinlikle yasaklamıştır. Allah Teâlâ’nın, “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”[1] emrine uyarak özü ve sözüyle hakkaniyet ve adalet üzere bir hayat sürdüren Sevgili Peygamberimiz, mü’minlere …

Devam oku

Cuma Hutbesi: Fal ve Kehanet

Değerli Müslümanlar! Yeni bir yıla girdiğimiz bu günlerde, gelecekte ne olacağını haber veren kehanet haberleri ile karşılaşıyoruz. Hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede Yüce Allah (c.c) şöyle buyuruyor: ”De ki, göklerde ve yerde Allah’tan başka gaybı kimse bilemez…”[1] Bu ayet-i kerime bize bir kez daha hatırlatıyor ki; gelecekte insanın başından neler geçeceği, ne gibi olaylarla karşılaşacağı, ne zaman öleceği veya kıyametin …

Devam oku

Cuma Hutbesi: İbadetlerin Özü Dua

Saygıdeğer Kardeşlerim! Yüce Yaradıcımız ile vasıtasız irtibat kurmak ve iletişime geçmenin en güzel yolu duadır. Dua; ruhun gıdası, müminin yol arkadaşıdır. Dua, ezeli ve ebedi sevgiliye giden yola revan olmaktır. Dua; rahmet hazinelerini açan anahtar, tükenmez bir güç kaynağıdır. Dua, bir iman tazeleme ameliyesidir; bir aksiyon, bir çaba, bir uyanış ve öze rücu etmektir. Dua, Allah’ı tanıma, onun hâkimiyetini kavrama, …

Devam oku

Cuma Hutbesi | Arınma Kapısı: Tövbe ve İstiğfar

وَالَّذينَ اِذَا فَعَلُوا فَاحِشَةً اَوْ ظَلَمُوا اَنْفُسَهُمْ ذَكَرُوا اللّٰهَ فَاسْتَغْفَرُوا لِذُنُوبِهِمْ وَمَنْ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ اِلَّا اللّٰهُ وَلَمْ يُصِرُّوا عَلٰى مَا فَعَلُوا وَهُمْ يَعْلَمُونَ Arınma Kapısı: Tövbe ve İstiğfar (29.01.2016) Muhterem Müslümanlar! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Onlar, bir kötülük yaptıklarında, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tövbe-istiğfar ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki! …

Devam oku

Kehanet ve Falcılık (22.01.2016, Cuma Hutbesi)

Muhterem Mü’minler! İnsan, yaratılışının gereği olarak bilinmeyen ve görünmeyene, esrarengiz olana karşı daima ilgi duymuş, onun bu ilgisi kendisini sürekli görünenin ötesiyle ilgilenmeye sevk etmiştir. İnsanın bu tabii ilgisi çağlar boyu kimi kesimler tarafından istismar edilmiş ve bu yolla nice insanların hatta toplumların gelecek ümitlerinin kırılmasına, maddi ve manevi kayıplar yaşamasına sebebiyet verilmiştir. Eski zamanlarda falcılık, müneccimlik gibi adlarla anılan …

Devam oku

Cuma Hutbesi – Kişilik İntiharı: Kibir

Aziz Kardeşlerim; Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor; “Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma, çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri delebilir, ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.”[1] Kibir iki kısımdır: Birincisi, Firavun ve Ebu Cehil gibi Allah’a ve Peygamberine karşı kibirlenip küfre düşmek; ikincisi de insanlardan kendisini büyük görüp, onlarla alay ve istihza ederek günaha düşmektir. Kendini üstün, başkalarını küçük görme …

Devam oku

Cuma Hutbesi: Mazlumların Ümidi Olabilmek

Muhterem Mü’minler! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Mevla şöyle buyuruyor: “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz…”1 Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Nasıl bir uzvu rahatsızlandığında bedenin diğer uzuvları uykusuzluk ve ateş ile onun …

Devam oku